Genellikle ileri yaşlarda sonradan ortaya çıkan ve çoğu kez yavaş ilerleyici olan, beynin bilgi, davranış ve gündelik yaşamı sürdürme konularında gösterdiği yetersizliktir. Her unutkanlık demans değildir. Hafıza yanında başka becerilerin de (konuşma, alet kullanma vb.) etkilenmesi ve bireyin günlük hayatının etkilenmesi durumunda biz bu tabloya demans diyoruz. Bireyin normal yaşamının etkilenmesi tanı için önemlidir.
Belirtileri nelerdir?
Demans sadece hafıza sorunu değildir . Bellek kaybı yanında, edinilmiş becerileri (mesela giyinme, düzgün bir biçimde yemek yeme, alet kullanma becerilerini) yapmakta güçlük, bireylik- davranış değişiklikleri, dili kullanmada- konuşulanları anlamada bozukluk, yol bulamama, aritmetik yapamama, içe kapanma, canlı hayaller görme de demansın belirtileri olabilir. Tüm bu belirtiler beynin etkilenme, küçülme yerine göre ortaya çıkar. Ayrı ayrı veya bir arada da olabilir.
Yaşlılık ilişkili unutkanlık, demans başlangıcı olarak adlandırılan tablolar nedir?
Yaşlanma ile bireylerde ılımlı bir unutkanlık olabilir. “Yaşla-ilintili unutkanlık” ismi verilen bu durum ilerlemediği sürece herhangi bir hastalığa yol açmaz. Buna karşın bu tip hastaların ilerleme olup olmadığı konusunda periyodik olarak takip altında olması gereklidir.
Hafif kognitif bozukluk- halk arasında Alzheimer başlangıcı olarak adlandırılan tabloda hastanın kendisinin hafıza ile ilgili belirgin bir yakınması yoktur. Genelde ailesi daha önce yaptığı işlerde bir miktar zorlanma yaşadığını belirtir fakat bizim yaptığımız unutkanlık ile ilgili testlerde belirgin bir bozukluk izlenmez.
Bu tabloya hafif kognitif bozukluk (hafif hafıza bozukluğu) denir. En çok merak edilen ve bizlere sorulan konu bunun demansa dönüşüp dönüşmeyeceğidir. Bir kısmı dönüşebilir. Yılda bu hastaların 10 hastadan birinin demansa dönüştüğü belirtilmektedir. Bu nedenle hastaların düzenli takibi gereklidir.
Demans ve Alzheimer aynı şey midir?
Alzheimer bir demans çeşididir fakat her demans Alzheimer hastalığı değildir. Alzheimer hastalığı dışında demansa neden olan bir çok hastalık ve durum vardır. Alzheimerde hastanın en çok ve ilk olarak hafızası etkilenir. Zaman içinde bu unutkanlığa yön bulamama, giyinememe, idrar tutamama, muhakeme yapamama ve çeşitli davranış bozuklukları eklenir.
Bu hastalık için en önemli risk faktörü ileri yaştır. Alzheimer hastalığının görülme sıklığı yaş ile artmaktadır 65 yaş üstü 100 bireyden 8’inde Alzheimer hastalığı görülmektedir, 85 yaş üzerindeki bireylerde sıklığı %20’dir. Alzheimer hastalığı beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olmaktadır.
Yaşla beraber her bireyde beyinde hücre ölümü olmaktadır ama Alzheimer hastalığında bu süreç yaşa göre beklenenden daha hızlı olmaktadır. Alzheimer hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir, bir kanser hastalığı değildir.
Alzheimer genetik bir hastalık mıdır?
Genel olarak, Alzheimer hastalığına yakalanma riski, eğer ebeveynlerden biri bu hastalığı yaşamışsa biraz daha yüksektir. Şu an Alzheimer hastalığının kalıtımla nasıl geçtiği konusunda çalışmalar devam etmektedir. Kalıtım yanında başka faktörlerin de ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Çok nadir (yaklaşık 100 hastanın 5’inde) olmakla birlikte kalıtsal formları mevcuttur.
Demans kimlerde sıklıkla görülür, kimler risk altındadır?
Ailéde demansı olan birey olması, beyin damar hastalığı için risk faktörleri (yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, şeker hastalığı) olması, sık kafa travması geçirmek, düşük eğitim seviyesine sahip olmak, en önemlisi de iléri yaş(>80) demans için risk faktörleridir.
Demans teşhisinde neler yapılır?
İlk önce hasta ve mutlaka onu iyi gözlemleyen yakını ile görüşme yaparız. Hayatında nelerin değiştiğini, neleri unuttuğunu sorgularız. Daha sonra bazı şekiller ile hafızasını test ettiğimiz, sayılarla ne kadar eskisi gibi işlem yapabildiğini, şekilleri kopyalama becerisi ve daha birçok beyin işlevini kontrol ettiğimiz testlerimizi uygularız.
Biz bu testlere nöropsikolojik testler diyoruz. Mutlaka her hastada tedavi edebileceğimiz unutkanlık sebebi olabilecek tiroid hormonlarına ve vitamin b12 düzeyine bakarız. Demans olduğuna kanaat getirdik ise veya muayenemizde bizi endişe ettirecek bulgumuz varsa Beyin M.R.’isteriz.
Beyinde bir küçülme var mı ya da neresinde küçülme olduğunu inceleriz. Ayrıca PET dediğimiz beynin çalışmasını gösteren tetkikler de kullanılabilir demans hastalarında. Beynin işlevlerinin azaldığı bölgelerde bu tetkiklerde de parlamanın azaldığı gözlenir. Bu şekilde tanımız desteklenmiş olur.
Unutkanlığın tedavisi var mıdır?
Bazı nedenlere bağlı olarak gelişen demansların tedavisi olabilir. Bunlar arasında tiroid hormonlarının az salgılanmasına bağlı unutkanlık, beyinde sıvı birikmesine bağlı ortaya çıkan unutkanlık , özellikle b12 olmak üzere eksiklikleri yer alır. Diğer demanslarda daha özel olarak Alzheimer da maalesef henüz kesin bir tedavi olmayıp, amaç ilerlemenin yavaşlatılmasıdır. Bu amaçla Alzheimer hastalarında kullanılan ilaçlar sinir hücreleri arasındaki iletimde yer alan maddelerin aynı düzeyde kalmasını sağlayacaktır hücre ölümünü yavaşlatmaktadır. Fakat, süreci durdurmak ya da geri döndürmek mümkün değildir.
Başka demans çeşitleri var mıdır?
Bunlar arasında kronik beyin damar hastalığına, geçirilmiş felçlere bağlı beyinde olan harabiyet ve küçülme sonucu olan demans, vitamin eksikliklerine bağlı demansla, infeksiyonlara bağlı demans , beyinde su toplanması ilişkili demanslar da vardır.
Demansla karışabilecek durumlar var mıdır?
Doğuştan gelen zeka ilé ilgili problemler demans değildir. Demans sonradan oluşur. En sık olarak da ruhsal problemler, depresyon durumunda hastalarımız unutkanlık yakınması ile bize başvururlar. Fakat bu durumlar da demans değildir.
Hasta yakınlarına öneriler nelerdir?
Çok sevdiği yakınının bazı becerilerini kaybetmesine , değişen davranışlara tanıklık etmek hasta yakınlarını doğal olarak üzmektedir. Bunun yanında ilerleyici bir süreç olan ve zaman geçtikçe yeni semptomlar ortaya çıkan demans sürecinde bazen hasta yakınlarını çok zorlayıcı hırçınlıklar, bakımı ile ilgili güçlükler olabilir.
Tüm bunlar ile baş etmek herkes için yıpratıcı olabilir. Bu süreçte depresyon ve/veya anksiyete yaşamanız olasıdır. Kızgınlık hissedebilir, öfke patlamaları yaşayabilir ve sonrasında suçluluk duyabilirsiniz. Fakat bu süreçte her zaman unutulmamalıdır ki karşınızdaki hala o çok sevdiğiniz insandır; değişen yalnızca hastalık nedeniyle davranışlarıdır. Bu onun bilerek yaptığı bir şey değildir.
Diğer yandan evde bakıma muhtaç bir hastanın olması tüm düzenlemelerin baştan yapılmasını gerekli kılabilir. Hasta yakını alışkanlıklarını ertelemek zorunda kalabilir ve hatta aile içi çatışmalar yaşanabilir. Bu zor günleri yaşarken mutlaka yakınlarınızdan destek almak, aile içinde görev dağılımı yapılması önemlidir.
Günlük yaşantımızda fark etmeden yaptığımız rutinler (giyinme, yemek yeme, banyo yapma vb.) demans hastası için güç olabilir. Hastanıza yardım edin ama mümkün olduğunca onun yerine siz yapmayın.
Onlar ile iletişim kurarken kısa ve basit cümleler kurun Konuşmaya başlarken öncelikle dikkatini size vermesini sağlayıp konuşun. Yüzüne bakın, yanıt vermesi için zaman tanıyın, sözünü kesmemeye dikkat edin. Hastanın bir kelimeyi bulmada zorlandığını fark ediyorsanız zarifçe uygun kelimeyi söyleyin.
Bireysel hijyen, giyinme, yemek yeme ile ilgili konularda yardımınız gerekebilir, yardım edin fakat destekleyici olun.
İleri demans hastaları genellikle tuvalet ihtiyacının geldiğini fark edemez ya da tuvaletin yerini veya nasıl kullanılacağını bilemez. Hastanıza gün boyunca tuvalete gitmesini hatırlatın Tuvaletin kapısına büyük harflerle, kolay okunur şekilde yazın. Hastalığın seyri ilerledikçe bazı demans hastasında mesane ve/veya barsak kontrolünde güçlükler yaşanır.
İdrarını veya büyük abdestini kaçırmak hasta için de yakını için de zor bir durumdur. Bu sırada öfkelendiğinizi belli etmemeye çalışın. İleri dönemlerde bez kullanımı işlerinizi kolaylaştırabilir.
Demans hastaları uyku problemleri, gece huzursuzlukları yaşayabilirler geceleri kafa karışıklıkları artar. Hastalığın seyri süresince hayaller görme, olmayan olaylara inanma gibi belirtiler olabilir. Endişelenmeyin uyku bozukluklarına ve bu hayallere, hırçınlıklara ilaçlar ile müdahale etmek çok kolaydır.
Ayrıca kafa karışıklığını azaltmak için hasta yakınlarının sık sık hastaya zamanı bulunduğu yeri olayları hatırlatmasını önermekteyiz.
Hastanızın her zaman üzerinde taşıyacağı künyesinde kimlik ve acil durumlarda aranacak bireylerin telefonlarının olması güvenlik açısından önemlidir.